İç Sesimizle Barışmak: Eleştirel İç Sesle Başa Çıkma ve Kendilik Eleştirisini Dönüştürmek
- Bade AKTEKİN
- 21 Nis
- 3 dakikada okunur
Gün içinde sen var olan akışında yaşamaya çalışıyorsun, ama kafanın içinde sürekli seni rahatsız eden, sana kendin hakkında olumsuz şeyler söyleyen biri var. Ve nereye gidersen, ne yaparsan yap, asla peşini bırakmıyor.Aslında hepimizin içinde bu ses var. Kimi zaman cesaret verir, ama çoğu zaman eleştirir ve bizi kendimiz hakkında kötü hissettirir.
“Yine olmadı.”“Yetersizsin.”“Niye hep sen hata yapıyorsun?”
Bu cümleleri tanıdın mı?İç sesimiz çoğu zaman kendi içimizdeki en acımasız eleştirmeni temsil eder.
Peki bu ses nereden geliyor?Neden bu kadar sert olabiliyor?Ve en önemlisi: Bu sesi susturmak mı gerekir, yoksa onunla birlikte yaşamanın bir yolu var mı?
Bu yazıda, eleştirel iç sesimizin psikolojik kökenlerinden başlayarak, onunla nasıl barışabileceğimize dair bir yolculuğa çıkacağız.
Eleştirel İç Sesin Kaynağı: Bu Ses Neden Var?
Aslında bu eleştirel iç sesimizin amacı bize zarar vermek değil, bizi korumaktır.Çocuklukta yaşadığımız olumsuz olaylarla başa çıkmamızda işe yarayan bir stratejiydi. Bazen de çok yakınımızdaki birinin bize söylediklerini içselleştirmemiz sonucunda oluştu. Çocuklukta bu sesi o kadar çok duyduk ki, artık kendi sesimizden ayırt edemez hale geldik. O zamanlar elimizdeki en iyi yöntem buydu.Ama bu koruma mekanizması zamanla bizi yıpratan bir alışkanlığa dönüştü.
Bu sesi anlamak ve neden orada olduğunu görmek, onunla barışmanın ilk adımıdır.Bazı olası nedenler şunlardır:
Evrimsel Temeller: Atalarımız hayatta kalabilmek için çevresel tehditlere karşı dikkatli olmak zorundaydı. Bu, zamanla içimizde bir “içsel denetçi” geliştirmemize neden oldu.
Çocukluk Deneyimleri: Küçükken duyduğumuz eleştiriler ve yargılayıcı sözler zamanla içselleşti. Bize söylenmiş olan sözleri kendi düşüncemiz sanmaya başladık. “Hatalı davranırsam sevgi görmem” gibi inançlar yerleşti ve bu da eleştirel bir iç sese dönüştü.
Toplumsal Kriterler: “Başarılı olmalısın”, “güzel görünmelisin”, “herkes seni sevmeli” gibi dayatılan normlar iç sesimizi daha baskıcı hale getiriyor.
İç Ses Bir Otomatik Düşüncedir
Bu seslerin birçoğu zihnimizde otomatik düşünce olarak belirir. Yani:
Kontrolsüzce gelirler,
Çok hızlı oluşurlar,
Gerçeklik payları düşüktür ama çok inandırıcıdırlar.
Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT), bu düşünceleri fark etmeyi ve sorgulamayı hedefler.Örneğin:“Sunumda herkes bana gülecek” gibi bir düşünce geldiğinde, bunun bir gerçek değil, geçmiş deneyimlerden gelen bir tahmin olduğunu anlamayı öğretir.
İç Sesi Susturmak Değil, Beslememek Gerekir
Çoğumuzun ilk tepkisi şu olur:“Bu sesi susturmalıyım.”
Ama tıpkı “pembe fili düşünme” deneyinde olduğu gibi, susturmaya çalıştıkça o sesi daha çok duyarız.
Yapmamız gereken şey, o sesi beslememek. Peki nasıl?
Düşüncenin geldiğini fark et.
Ona tepki vermemeyi öğren.
“Bu sadece bir düşünce.” diyebilmeyi geliştir.
Günlük hayatta eyleme geçerek onun etkisini azalt.
Bazen olumsuz düşüncelerle savaşmak yerine, onları kabul edip hayatımıza normal akışında devam edebiliriz. Kabul ve Kararlılık Terapisi (ACT) tam da bunu önerir: Düşünceyi kovma, ona yer aç.
İç Sesi Dönüştürmenin 4 Temel Yolu
Kendilik eleştirisini dönüştürmek hem zaman hem de çaba gerektirir. Ama mümkündür. İşte Eleştirel İç Sesle Başa Çıkma için 4 temel adım:
1. Farkındalık ve Düşünce Günlüğü Tutmak
Gün içinde ne zaman kendine eleştiride bulundun?
O an nasıl hissettin?
İç sesin sana neler söylüyordu?
Bu sesi hayatında ilk ne zaman duydun?
Düşünce günlüğü, bu sesi tanımana ve tekrar eden kalıpları fark etmene yardımcı olur.
2. Şefkatli İç Ses Geliştirme
“Bu düşünceyi bir arkadaşına söyleseydin, nasıl hissederdi?”
“Bu sesi daha önce kimden duymuştun?”
“Bu eleştirinin arkasında hangi ihtiyaç var?”
Kendine şefkatli yaklaşmak, içsel eleştirmeni dönüştürmenin anahtarıdır.
3. Bilişsel Yeniden Yapılandırma
Bu düşüncenin gerçekten bir kanıtı var mı?
Ne kadar gerçekçi?
Alternatif, daha dengeli bir düşünce ne olabilir?
Örn:“Hiçbir işi başaramıyorum.”→ “Bugün zordu ama geçmişte tamamladığım projeler de oldu.”
4. Düşünceyi Kovma, Onunla Yaşamayı Öğren
“Bu düşünceyi duyuyorum ama ona göre hareket etmek zorunda değilim.”
“Düşüncem burada olabilir; ben yine de değerlerime uygun davranabilirim.”
“Bu düşünceye rağmen, yaptığım işe devam edebilirim.”
O an zihninde dönen eleştirel düşünceye odaklanmak çoğu zaman işlevselliğini düşürür ve hiçbir fayda sağlamaz.Düşünceyi fark et ama onun seni yönetmesine izin verme.

İç Sesinle Savaşma, Onunla Barış
İç sesimizi susturmaya çalıştıkça daha da yükseldiğini görürüz.
Onu fark etmek, anlamak ve yeniden yorumlamak gerçek değişimi getirir.
Bu eleştirel sesi, zamanla daha yumuşak ve destekleyici bir iç sese dönüştürmek mümkündür.
Bu süreçte bir uzmanla çalışmak, dönüşümü çok daha derinlemesine ve kalıcı hale getirebilir.
Desteğe Hazırsan Buradayım
Senin de iç sesin seni yoruyorsa, bu sesi tanımak ve dönüştürmek için destek almak iyi bir adım olabilir.Kendini daha yakından anlamak, hayatına şefkat ve netlik getirmek istersen benimle iletişime geçebilirsin. İletişime geçmek için web sitesindeki formu doldurabilir, veya bana 0530 553 6465 numarasından ve badeaktekin@gmail.com e-posta adresimden ulaşabilirsin.
留言